Bunu okuyorsunuz:
Umut Er İle Konfor Alanına Geri Dönüş

Umut Er İle Konfor Alanına Geri Dönüş

umut er

Duyduğumuz anda bizi büyüleyen sesler vardır. Dinlerken peşinden sürüklenip kendimizi güven alanımızda buluruz. Umut Er’in sesi de tam olarak böyle bir ses.

 
Alternatif sahnenin gizli yeteneklerinden olan Umut Er için müzik çocukluğundan beri hayatının tam ortasında yer alıyor. Çocukluğundan beri dinlediği farklı türlerde şarkılarla, aldığı eğitimlerle bu zamana kadar çok farklı tarzlarda çok güzel işler yaratmış ve yaratmaya devam ediyor. Biz de bu yazımızda kendimizi bu yaratım alanına bırakmak istedik. Siz de hazırsanız sürprizlerle dolu yolculuğumuza başlayalım.

 

İlk durağımız 2017’de yayınlanan Eternal Things ve Kelebek Etkisi teklileri. Aynı yıl içinde yayınladığı iki teklinin farklı soundlarıyla nasıl rengarenk bir kartelasının olduğunu en başından belli etmiş, Umut. Metal ve rock geçmişini cayır cayır gitar melodileriyle Kelebek Etkisi’nde yansıtırken, Eternal Things’de daha pop-rock bir sound tercih etmiş. Umut, genel olarak şarkılarında gerçekçi bir yaklaşımla ele aldığı hüzünlü durumları, histerik olmaktan çok uzak şekillerde, yer yer ağırbaşlı yer yer kararlı bir tavırla kelimelere döküyor. Yani Umut aslında söz yazarlığı konusunda da genel tavrının nasıl olacağının ipuçlarını daha ilk şarkılarından vermiş bize.

 

 

Line

Umut, ilk iki teklisinin ardından 2018’de 4 parçadan oluşan Line EP’sini dinleyicileriyle buluşturmuş. Line EP’si, Umut’un hayatını bir çizgiye benzettiği bir zaman diliminde yazdığı şarkılardan oluşuyor. Tekdüzeliğin getirdiği baskı ve sıkışmışlığı yansıtan karanlık atmosfer, EP’deki tüm şarkılarda kendini hissettiriyor. EP’nin ilk parçası olan Line’da bu boğucu durumdan kurtulmak isteyen birini dinliyoruz. Pür bir acı var ve onun içinden yükselen çığlıklar… Özellikle nakarattaki etkileyici synthlerle bir süreliğine üstümüzdeki ağırlığın hafiflediğini ve içimizde tuttuklarımızdan kurtulduğumuzu hissediyoruz.

EP’de doğa sesleri cömertçe kullanılmış. Yağmur sesleri, dalga sesleri bize duygusal yüklerin arasından nefes aldıran detaylar. Line’ın ardından gelen Vardı da bu sesleri çokça içeriyor. Vardı’da özellikle değinmemiz gereken bir detay var, yükselen piyano loopu. Şarkının kararlı dinamiğiyle birleşince çıldırtıcı bir tansiyon yaratan melodi, dinleyen herkesi şarkının içine çekiyor.

Yazar Önerisi: Line, Vardı

 

 

İkinci Cadde

Elektronik ağırlıklı şarkıların ardından 2020’de yayınlanan ikinci EP’si İkinci Cadde ile Umut’un tarzında biraz değişikliğe gittiğini görüyoruz. İkinci Cadde’de piyanonun hakim olduğu, daha hacimli ve zengin kompozisyonlu parçalara yer vermiş. Tabi sentetik dokunuşlardan da tamamen vazgeçmemiş. Ayrıca şarkılarda etnik ve karakteristik melodiler de dinliyoruz. Buna verilebilecek en güzel örnekler, Okyanus’taki flüt solosu ve Bitti’deki gitar melodisi. Umut’un farklı disiplinlerden beslenen birikimi ve müzikal zekasıyla oluşan şarkıların katmanlı yapıları, dinleyenlere üst düzey bir tatmin hissi yaşatıyor.

Yazar Önerisi: Anla (Anla’nın ayrıca Soup Nasty ve Akustik versiyonlarını da dinlemenizi öneriyoruz)

 

 

Zor Bi’Yıl

İkinci Cadde’deki şarkıların akustik versiyonlarını da EP’den sonra tekliler halinde paylaşan Umut, 2021’de ilk uzunçalar albümü Zor Bi’Yıl’ı yayınladı. Pandemi kapanmalarının olduğu dönemde kaydettiği albümde kayıttan düzenlemeye her şeyde Umut’un imzası var. Yine önceki işlerinden farklı bir tarza gitmeyi tercih eden Umut, Zor Bi’Yıl’da da rock soundlu şarkılara yer vermiş. Albümün geneline baktığımızda güven duygusunun hakim olduğunu görebiliyoruz. Eve dönmenin verdiği tanıdıklığa, alt üst olan her şeyin ardından konfor alanına kavuşmanın verdiği rahatlamaya benziyor parçaların hissiyatı. Umut’un ilham aldığı, bizim dinleyerek büyüdüğümüz, anılarımızda yeri olan sanatçılardan, şarkılardan geliyordur belki de bu tanıdıklık.

Yakalayan gitar riffleri ve güçlü vokalleriyle Zor Bi’Yıl’ın, Umut’un önceki çalışmalarından çok farklı bir yerde olduğunu söyleyebiliriz. Zor Bi’Yıl aynı zamanda Umut’un sesini ne kadar efektif kullanabildiğini gözler önüne seren bir albüm. Büyüleyici bir tınıya sahip olan sesi, bütün şarkılarda pürüzsüzce akıp gidiyor. Keskin hiçbir şey yok, sabırla akan bir nehir gibi kontrollü ve etkileyici.

 

 

“11 parçadan oluşan bir hayat temsili…”

Albümdeki parçaları incelediğimizde birkaçının birbirileriyle bağlantılı olduğunu kolaylıkla fark edebiliyoruz. Bu bağların ilki, albümün ikinci parçası olan Beni Bulma’yla onuncu parçası olan Zor’un arasında kurulmuş. Beni Bulma’nın sonunda dinlediğimiz “Zor bir gün doğumu oldu benim için; zor bi yıl oldu şimdiden ve daha yarısı bile değil…” sözleri, aynı zamanda Zor’un nakaratında yer alıyor.

Albümdeki en dokunaklı şarkılardan biri, Zor. Sözlerde anlatılan yorgunluğu, tükenmişliği şarkıyı dinlerken iliklerimize kadar hissediyoruz. Yine de çok ilginç bir şekilde şarkıda biraz umut hissi var. Sanki bir enkazın ortasından güneşin doğuşunu izliyoruz ve yıkılmış her şeye rağmen hayatın devam ettiğini görüyoruz. Bu hiç beklenmedik pozitif dalga sayesinde şarkı sona ererken yüzümüzde küçük bir tebessüm kalıyor.

Zor’un bir başka köprüsü ise kendisinden hemen sonra gelen Miranda’yla. Miranda’da albümün ilk parçası olan Ihlamurlar’da dinlediğimiz melodinin üzerine Apollo 11’in Houston’la konuşmalarını duyuyoruz. Umut’un bu düzenlemesi, uzayda yoktan var edilen albümün, varoluş süreci sona erince yine uzayda yok olmasına işaret ediyor. 11 parçadan oluşan bir hayat temsili gibi…

Yazar Önerisi: Kış Getiren, Düş, Because of You, Illusion

 

 

Umut, 2021’in sonunda bu albümden altı parçanın akustik versiyonlarını içeren Zor Bi’Yıl EP’sini yayınladı. Bu EP için yazdığımız inceleme yazısını buradan, Umut’la yaptığımız röportajı buradan okuyabilirsiniz. Son olarak Umut’un yakında yeni albümünden parçaları yayınlamaya başlayacağının haberini de verelim. Siz de Umut’un yeni teklilerinden ve konserlerinden haberdar olmak isterseniz Umut’u Instagram üzerinden takip edebilirsiniz.

 

Bu içerik size ne hissettirdi?
ehehe
0
ilginç
0
kalp <3
1
karasızım
0
olamaz!
0
üzücü
0