Geçenlerde İrfan Alış ile Peyk’in yeni albümü “Lay lay lom” üzerine sohbet ettik. Klişe albüm röportajı sorularından ziyade; ona sadece “yeni albümü nasıl ifade edersin?” şeklinde bir soru yönelttim…
İrfan Alış’ın ağzından dökülenleri sizler için derlemeye çalıştım.
Buyurunuz…
2 yıllık bir çalışmanın ürünü olan albümümüz “Lay lay lom”, Babajim İstanbul’un bize kapılarını açması ile hayat buldu. Eski dönemlerimizden tanıdığımız ve çalıştığımız, Babajim İstanbul’un yönetiminde yer alan “Mor ve Ötesi” grubunun solisti Harun Tekin ve yine Babajim İstanbul’dan Duygu Çetin kayıtlar süresince desteğini eksik etmedi.
“Lay lay lom” adlı şarkı Peyk’in ilk feat yaptığı şarkı olma özelliği de taşımakta. Fuat “Lay lay lom” adlı şarkının sözlerine de katkıda bulunarak, kayıt boyunca tüm eforu ile duyduğunuz güzel performansı gerçekleştirdi. İlk günden beri Peyk’in içinde yer alıyormuşçasına kaynaştık ve birbirimize adapte olduk.
“Sabret” yıllar önce bestelenmiş ve yalnızca akustik canlı performansını gerçekleştirdiğimiz bir şarkıydı. Ciddi bir kayıt ve yeni düzenlemesi ile albüm içerisindeki yerini almış oldu.
“Uyan (To minöre tis avgis)” adlı şarkımız rebetiko olması ve aşağıdaki hikayeyi anlatması bakımından bizler için özeldir…
Evasiye Giresun Balcana köyündeki evinde son kez uyandı. Kocası Korti’yi uyandırdı.
Bugün gitmeleri lazım. Zoraki bir yolcuğa çıkıyorlar…
Yanlarına alacakları çok az şeyleri var ve hazırdı çoktan. Etrafa baktılar öyle son kez…
En son çocuk uyandı. O da bilemezdi anne ve babası ile geçirdiği son günün bu olduğunu…
Gidecekleri yol uzun ve başlarına ne geleceği belirsizdi. Kim karar verdi önce. Evasiye mi? Korti mi? Çocuğu o köyde bırakmalarına? Bilinemedi…
Komşuları imam güvenilir bir adamdı ve çocuğun bu yolculuğa dayanması mümkün değildi.
Yeter ki yaşasındı…
Bıraktılar çocuğu orada ve yolculuğa çıktılar.
Vardılar mı? Öldüler mi? Kaldılar mı? Bilinemedi…
İmam adını Fadime koydu. Onu büyüttü. Ta ki yakın köyden bir adam kaçırana dek.
Kaçtığı adam sahibi olmayan bu kadına gün yüzü göstermedi.
Gün yüzü görmedi Fadime. Fakirlik ve sefalet içinde çırpındı. 5 çocuk doğurdu. Altıncıyı doğururken öldü… Yıl 1936, 26 yaşındaydı. Peki neden öldü?
Kimisi kocası çocuğu istemiyorum deyince çocuğu düşürmek için içtiği ottan fenalaşıp öldüğünü söyledi… Kimisi ince hastalıktan…
Kimisi dini bütündü, dürüsttü dedi.
Kimisi “kelime i şahadet getirmedi, ölürken sırtını döndü öldü” dedi… Bilinemedi…
Çocukları Ayşe, Şakir, Hatun, Mustafa, Hasan.
Onlarda gün yüzü görmediler…
Anası olmayanın babası hiç olmazdı çünkü. Hasan çok küçükken tifodan öldü.
Onun ölümünü görmedi iyi ki Fadime.
Diğer kızlar kocaya gitti süründüler yıllarca.
Tifodan ölen Hasan’ın ikizinin adı Mustafa.
Yetim büyüdü. Babası onu evinde istemedi.
13 yaşında ırgat gitti Ordu Ünye’nin bir köyüne.
O da pek gün yüzü göremedi…
Sonra üç çocuğu oldu.
O üçünden biri benim.
Mustafa benim babam…
Evasiye, Korti, Fadime yani büyükannem, babam
benim atalarım.
Göçtüler ve bu hikayeyi sorduğum ihtiyarların hepsi…
Yani diyenler… Hepsi göçtüler bu fani dünyadan.
Bende şarkılar yaptım. Kalsın diye…
Çünkü onların hüznü miras kaldı bana…
Albümde 7 parça yer almakta. Bu şarkıların çoğu canlı olarak çalındı ve kaydedildi. Albümün kemik yapısını oluşturan enstrümanlar bir gün içerisinde hayat buldu. Diğer enstrümanlar ve vokaller daha sonra kanal kayıt olarak eklendi. Sevgili müzisyen arkadaşlarımızın da ortaya koyduğu emek ile birlikte yeni albümümüz ortaya çıkmış oldu.
İkinci albümden bu yana olduğu gibi, bu albümde de mix/mastering Serdar Öztop’a ait. Ferhat Fidan’ın desteğini de es geçemeyiz. Kendi açımızdan güzel bir albüm olduğunu ve hiçbir şarkıyı boş geçmediğimizi düşünüyoruz. Tabi buna asıl karar verecek olan dinleyicilerimizdir. Yıllar sonra ilk heyecanı ile dinlenebilen şarkılar ortaya koyabildiysek bunun mutluluğu bizler için yeterlidir.
İrfan…
Son olarak gelelim benim albüm ile ilgili yorumlarıma;
“Lay lay lom” reggae temeli üzerine kurulmuş ve enerjik yapısı ile Lay lay lom karşılıyor bizleri, klasik Peyk vokallerinin ardından giren rap vokal farklı bir tat yaratmış. Sözler de güzel… Ama ben en çok düşüş bölümlerini sevdim bu parçanın…
Söz: İrfan Alış, Fuat Ergin
Müzik: Peyk
Vokaller: Yağmur Hızal, Ümit Baran, Aykut Kırşan, Ozan Murat, İrfan Alış, Ertan Çalışkan, Barış Tokgöz, Özgür Ulusoy
Perküsyon: Abbas Karacan
“Sabret” adlı parçanın akustik versiyonu dışında birkaç versiyonunu daha dinlemiştim. Fakat bu en vurucusu olmuş. Her şarkıyı aynı temel (tarz) üzerine oturtmaktansa “şarkının ne anlattığını ve nasıl anlatırım temel alınarak düzenlenmiş bir parça” Zaten Peyk’in fark yarattığı nokta da bu değil mi? Özetle; yaylılar, düzenlemedeki vurgular gayet güzel ve yerli yerinde… Albüm içerisindeki sevdiğim parçalardan birisi…
Söz: İrfan Alış
Müzik: Peyk
Keman, Viyola: Altuğ Öncü
Viyolonsel: Şenol Arkun
Vokaller: Yağmur Hızal, Ezgi Kumru
“Koy g.tüne” ilk bestelendiğinde demo kaydını ben almıştım. Hatta o zaman şarkının adı “köpekli parça” idi… Kaydın yalnıza başında ve sonunda giren köpek havlamaları yüzünden demoya bu isim verilmişti… Şarkı var olan müzik piyasasına yazılmış bir taşlama özelliği taşımakta… Sansürsüz yayınlanması da gayet güzel olmuş bence…
Söz: İrfan Alış
Müzik: Peyk
Vokaller: Aykut Kırşan, Ozan Murat, İrfan Alış, Ertan Çalışkan, Barış Tokgöz, Özgür Ulusoy
“Denizdeyim” öyle enteresan bir parçadır ki, ilk başladığı andan itibaren “tüyler diken” bir şekilde insanı hikayenin içerisine çeken ve yaşatan bir hali var. Hatta yaylı solo girdiğinde “hadi lan ordan deyip” yok ya bu parçanın bittiğini duymamalıyım deyip şarkıyı yarıda kapatası geliyor insanın… Albümün en etkili ve yıllar sonra bile “güzel bir şarap” içercesine dinlenebilecek şarkılarından birisi… Çok çok iyi bir şarkı… Favorilerimden…
Söz: İrfan Alış
Müzik: Peyk
Keman, Viyola: Altuğ Öncü, Özgür Ulusoy
Vokal: Yağmur Hızal
Perküsyon: Abbas Karacan
“No body” cool bir parça, cool bir sound… kendinden emin adımlarda yürüyen, ayakları yere sağlam basan bir düzenleme olmuş. Yükselme bölümü ve ardından o sade ama anlatımı yüksek soloya giriş… Gitar az ama öz anlatıyor anlatması gerekeni…
Söz: İrfan Alış
Müzik: Peyk
1. Keman: Tuğçe Topdemir, Nazlı Başak
2. Keman: Erkan Özkan, Nazlı Başak
Viyola: İbrahim Topçu, Altuğ Öncü
Viyolonsel: Özlem Yorulmaz
Kayıt: Babajim & Fade Out
“Uyan (To minöre tis avgis)” adlı parçanın ilk 1 dakikası içerisinde buzuki ve yaylılar zaten anlatılması gereken her şeyi anlatmış… Peyk’e de bu enstrümanları dile kavuşturmak ve sözler ile anlatıma dökmek kalmış. Hikayesini öğrendikten sonra dinleyince şarkı birden bir filme dönüşüveriyor insanın gözünde… “Yine tüyler diken” Bu da favorilerimden…
Söz (Çeviri): İrfan Alış, Rena Amargianitaki Alış
Müzik-Söz: Marcos Vamvakaris, Apostolos Chatzichristos, Giannis Stamoulis
Buzuki, keman: Altuğ Öncü,
Vokaller: İrfan alış,Ezgi kumru
“Adın batsın süpermen” Hendrix’vari gitarları, slap basları ile kapanışa başlangıcı hareketli yapıyor. Tekrar ayağa kaldırıyor bizleri… Oğlum Arel’in favori parçası bu arada 😉
Peyk şu sıralar bu şarkı için klip hazırlığı içerisinde ve bu klip dinleyicilerinin çektiği videolardan oluşacak…
Uzun süredir zaman yaratamama sıkıntısından dolayı yazamadım. Bu sessizliği Peyk’in yeni albümü “Lay lay lom” ile bozmak beni çok tatmin etti açıkçası…
Zaman yaratmama/ayırmama değecek yeni bir albümde tekrar görüşmek üzere…
Mutlu olun, mutlu kalın…