Bir yandan eski şarkılarının akustik versiyonlarını, diğer yandan yeni teklilerini yayınlayan Dolu Kadehi Ters Tut’un sabırsızlıkla beklediğimiz albümü DKTT 19 Mart’ta tüm dijital platformlarda yerini aldı!
5 Şubat’ta yayınlanan Islansın’la başlayan, Yangın ve Bu Bok teklileriyle devam eden heyecan dolu 1,5 ayın ardından yayınlanan Dolu Kadehi Ters Tut albümü, 10 parçadan oluşuyor. Albümde vokalde Uğurhan Özay’ı, gitarda Mürsel Oğulcan Ava’yı, geri vokallerde Billur Battal ve Dilan Balkay’ı dinliyoruz. Şarkıların mix-masteringi ise yine Mürsel Oğulcan Ava imzası taşıyor.
İlişkiler ve hayatın gidişatı üzerine sözleri synthlerle, funk melodilerle dinliyoruz. Yer yer kasvetli bir hal alsa da albümün genel olarak keyifli ve havalı bir vibe’ı olduğunu söyleyebiliriz.
Korku ile karanlık bir tonla başlıyoruz albüme. Dolu Kadehi Ters Tut’un şarkılarında gördüğümüz yalnızlık, umutsuzluk hissi bu albümde de ilk şarkıdan bizi sarıyor. Yaşanabilecek kötü şeyleri baştan kabullenip yola sadece kendine güvenerek devam etmeyi anlatan şarkı; nakarattan sonra gelen etkileyici gitar riffiyle de dikkatleri üstüne çekiyor. Bu noktada albümün tamamında gitarları çok başarılı bulduğumu belirtmek istiyorum.
İlk şarkının sentetik soundunun ardından Uyanalım N’olursun’da sıcacık bir akustik gitar karşılıyor bizi. Hüzünlü sözlerin huzur dolu sıcacık bir melodiyle birleşmesi, kendi anılarımızın getirdiği kederin bir gülümsemeyle yüzümüze yansımasını sağlıyor. Başlangıcıyla bana Polonyanın Başı Belada albümünü hatırlatan şarkıda “Başkası nasıl yerini doldursun?” sözleriyle o albümdeki Yapma N’olursun’a selam çakmaları da bu albümün güzel bir sürprizi olmuş.
“Lo-Fi Atmosfer…”
Önceki albümlerdeki “patlamalı coşmalı” hava, DKTT albümünde yerini daha chill bir tavra bırakmış. Downtempo parçaların ağırlıkta olduğu albümde; Sevdirmeden Gidemezsin havalı piyano dokunuşlarıyla, Yoksun yakalayan gitar melodisiyle, Bu Bok trompetle bu lo-fi atmosferde ışıldayan şarkılar olmuş.
Albümden önce yayınlanan teklilerden ikincisi olan Yangın, albümün en sevdiğim parçalarından biri oldu. Aşılamayan, aşılmak istenmeyen bir aşkın arkasından söylenen sözleri Uğurhan Özay’ın büyüleyici vokaliyle dinliyoruz. İçtenlikle kelimelere dökülmüş bu hisleri dinlerken kalbimiz paramparça oluyor ve su gibi akıp giden şarkının etkisinden bir süre daha çıkamıyoruz.
“Yangın, yine başımda
Yine bir sabah bile bile ateşe uyandım
Yangın, dört yanımda
Tutuşacağımı bile bile ateşe uzandım”
Baştan çıkaran gitar riffleri, dansa davet eden enerjisiyle Islansın, albümden önce dinlediğimiz ilk şarkıydı. Bir lounge’a pavyon esintileri taşıdıkları klibin yönetmen koltuğunda Mürsel Oğulcan Ava oturuyor. Klipte Uğurhan ve Oğulcan’ı sahnede izliyoruz. Mekana gelen konukların arasındaki gerilim klibin sonuna doğru iyice artıyor ve klip şampanya şişesinin patlamasıyla son buluyor. Albümün tüm video klipleri birbirinin devamı niteliği taşıyor. Islansın’ın bittiği yerden devam eden Bu Bok’ta ana karakterlerimizin lounge’dan ayrılıp çıktıkları yolculuğa tanık oluyoruz. Klibin sonunda vardıkları otelde olanları da Yoksun’un klibinde izliyoruz ve karakterlerimizin hikayesi tamamlanmış oluyor.
“Gel de yatağım ıslasın
Sabaha kadar alev alsın yansın
Durmam, duramam imkansız
Bu gece imkansız”
“Bir partiden eve döner gibi…”
Yıllardır devam ettirdikleri serinin #26’sı ile albümün sonuna ulaşıyoruz. Tüm dökülen sözcüklerin, havalı melodilerin ardından, bir partiden eve dönermiş gibi bir öze dönüş şarkısı #26. Kendimizle, yok olan hayallerimizin kırıklarıyla yaşamaya, yol almaya devam ediyoruz. Dolu Kadehi Ters Tut’un yaş şarkılarını çok değerli buluyorum. O yaştaki herkesin düşüncelerine tercüman olmasıyla aslında ne kadar benzediğimizi bize gösteriyor. Bu nedenle #27’yi de şimdiden çok merak ediyorum.
2 senenin ardından gelen Dolu Kadehi Ters Tut albümünü comfort zone’uma geri dönüyormuşum gibi hissederek dinledim. DKTT’yi hala dinlemediyseniz tüm dijital platformlardan dinleyebilirsiniz. Ayrıca Dolu Kadehi Ters Tut’u takip etmek isterseniz Instagram ve Twitter hesaplarına buradan ulaşabilirsiniz.