Eskitilmiş Yaz’ın, ‘Boşlukta Sallantıda’ akustik albümünden ‘Uyursam Geçer mi?’ parçasını Can Ozan düeti ile dinleyici karşısına çıkaracağını duyurmasının akabinde keyifli bir röportaj gerçekleştirdik..
İlk EP çalışmanız 2018 yılında yayınlandı. Sizi EP’ye hazırlayan müzikal süreç nasıl gelişti?
Sava: Çocukluktan bu yana müziğin bir parçasıyla ilgiliydim hep, içindeydim. Küçük yaşta şarkılar söyleyerek başlayan yol daha sonrasında gitar ile devam etti. Bu sırada sürece yazmakta dahil oldu. Yazdığım karalamaları müziğimle de buluşturmak istedim. Anlatacaklarım birikmişti, kaleme dökülenleri bu kez müzikle birlikte dinleyiciyle buluşturup benzer duyguları hissedenlerin izine düşmüştüm. Ortak bir yerimizin olmasını istedim. Bu yer Eskitilmiş Yaz ‘ın müziğiydi. Üniversite yıllarında kurduğumuz bir ekiple ilk EP ‘mizi yayınlamış olduk böylece. Tüm bu söylediklerime ek olarak, müzikle iç içe olanlar bi’ nokta geldiğinde sahnede, kendilerini en özgür hissettikleri o noktada var olmak ister. Bizim sürecimizde de bu durumun heyecanı yadsınamaz.
“Anlaşıldığınızı hissetmek evinizde hissettiriyor..”
Bir röportajınızda ‘Eskitilmiş Yaz’ isminin ne anlama geldiğinden bahsederken ‘Herkesin hayatında bir yer olmuştur onu çekip kendi evinde, özünde hissettiren’ diyerek çocukluk ve ilk gençlik yıllarında yaşanan yazlardan bahsediyorsunuz. Bu zamana kadar müziğinize de ilham olan bu motto ile sizi evinizde hissettiren durumlar ve yerler neler oldu?
EY: Bu durumu yaşadığımız çok fazla an oldu oluyor. Hayalde birkaç kare canlandırmamız gerekirse eğer, serin ama üşütmeyen bir yaz gününde veya gecesinde yanında olmaktan mutlu olduğumuz o kişilerle birlikte eğlenceli, bazen sakin, huzurlu bir şeyler yaşamak. Herhangi bir şey. Geceleyin denize doğru inen merdivenlerde sohbet etmek olabilir mesela. Nerede olursanız olun, anlaşıldığınızı hissetmek evinizde hissettiriyor. Bu durumu bolca yaşadığımız bir yer Erikli Sahili. Orası çocukluğunun, ilk gençliğinin yazlarını yaşayan herkes için özel bir anlam taşır. Bu yaşların büyüsündendir belki. Yazlık evleri ve orada geçirilen salaş, rahat, o ardını düşünmeme halinin verdiği enerjiyi seviyoruz.
Müzik yolculuğunuz içerisinde özellikle son yıllarda hatırı sayılır şekilde yol katettiniz. Bu süreç içerisindeki kazandığınız bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz ? Bu değişimler iç dünyanızı nasıl etkiledi ?
EY: Üretim kısmında histen geçen sözlerin, melodilerin insanlar tarafından anlaşılıp kucaklandığını gördük. İnsanlar sahici olanın farkına varıyorlar. Kendini belli ediyor bu durum. İyi hissettiriyor bize de. Müziğin dinleyici ile sohbet başlatıcılığı olan bir yerde olduğunu daha fazla deneyimlemeye başladık. Müzikal olarak sahip olduğumuz bakış açılarını aktarmada kendimizi sınırlandırdığımızı fark ettik ve daha da özgürleşmeye karar verdik. İç dünya ile ilgili olarak, yaşadığı duygularında yalnız olmadığını hissetmiş oldu. Tüm bu geri dönüşler mutluluk verici, minnettarız.
Grup olarak çalışmanın sizin açınızdan üretim sürecinde ve kayıt aşamalarında avantaj ve dezavantajları neler oldu? Sizin bu süreçleri yönetirken dezavantajlarına karşı motivasyonlarınız neler oluyor ?
EY: Avantajı, ürettiğiniz müziği daha fazla filtreden geçiriyorsunuz. Bu iyi olarak görülebilecek bir şey olduğu gibi kimi zaman da öyle olmayabiliyor. Yine de genel olarak, daha fazla bakış açısının üretime dahil olması bir zenginlik yaratıyor diyebiliriz. Dezavantajı, süreci hızlandırdığı gibi yavaşlattığı da olabiliyor.
Motivasyonumuz çok fazla. Tek bir örnek vermemiz gerekirse, tüm bu emeklerin sonucunda ortaya bizden, çok sevdiğimiz bir müziğin çıkacağını bilmemiz.
Uyursam Geçer Mi?
‘Boşlukta Sallantıda’ akustik albümünüzün 8 Ocak’ta yayınlanacak çıkış parçasının, ‘Uyursam Geçer mi ‘ olacağını ve Can Ozan ile düet çalışması olarak dinleyiciyle buluşacağını duyurdunuz. Bu haberin ardından dinleyicileriniz birçok platformda, Can Ozan ile müzikal uyumunuza vurgu yaparak heyecanla beklediklerini dile getirdiler. Merakla beklenen bu çalışma nasıl ortaya çıktı? Bu düet için de bir klip çekme planınız var mı ?
EY: Uzun bir süredir şimdiye kadar olan parçalarımız arasından seçmece oluşturacağımız bir akustik albüm kaydetmeyi ve bu versiyonlarını live videolar ile buluşturmak istiyorduk. Bizim için bir nevi şarkıları pekiştirmek gibi oldu bu albüm dinleyicilere yönelik. Böyle bir projeye başlarken müziğini sevdiğimiz müzisyen arkadaşlarımızı da dahil etmek ve birlikte bir işe imza atmak istedik. Gülce ve Can kabul etti. Bir arada olmak eğlenceliydi. Bu kez, Canozan ile birlikte soracağız aynı soruyu, “Uyursam Geçer Mi?” diyeceğiz dinleyicilere. Bu düet de albümdeki diğer akustik versiyonlar gibi live videolar halinde YouTube ‘da erişilebilir durumda olacak.
İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinden en fazla etkilenen alanlardan biri de müzik endüstrisi oldu. Konser ve festivaller belirsiz şekilde iptal edilmiş durumda ki bu sürecin bir süre daha devam edeceği aşina.. Müzisyenlerin süreçten bu denli etkilendiği atmosferi siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eskitilmiş Yaz: Büyük bir bunalım hali. Bu süreçte de tutunduğumuz şey yine müzik oldu. Online konserler oluyor fakat aynı tadı vermiyor. Eski günlere olan dönüşü ilgiyle bekliyoruz. Sorularınız için, ilginiz için çok teşekkür ederiz.
