Yayınladıkları teklilerle albüme heyecanımızı arttıran, albüm kapağına kesinlikle aşık olduğumuz Karanlık dün itibariyle bütün dijital platformlarda yerini aldı! Albümü loop’a attık, arkadan usul usul çalarken, albümde neler olmuş bitmiş biraz bunlardan bahsedeceğiz!
2015 yılında ilk albümü Polonya’nın Başı Belada ile hayatımız giren Dolu Kadehi Ters Tut, 2017’de Dünyanın En İyi Albümü ile sağlam bir dinleyici kitlesine ulaştı çoktan. Kendine has tarzıyla, eğlendiren şarkılarıyla, Mürsel Oğulcan Ava’nın yönetmenliğini yaptığı kliplerle çoğumuzun favori gruplarından oldu! Konserlerinin güzelliğinden bahsetmeye gerek bile yok!
Albüme dönmemiz gerekirse…
5 nisanda yayınlanacağının haberini vermiş, önden Beyler ve yaklaşık bir hafta önce Gitme‘yi yayınlamışlardı. Bu iki parçada nasıl kaliteli bir albüm geleceğinin habercisiydi. Albümdeki parçalar her zamanki gibi Dolu Kadehi Ters Tut’a ait. Vokalde Uğurhan Özay, geri vokalde ve gitarlarda Mürsel Oğulcan Ava, yine geri vokalde Billur Battal ve trompet ve geri vokalde Dilan Balkay, davulda Can Kalyoncu bulunuyor. Mix Barış Ergün , mastering ise Vlado Meller tarafından yapılmış.
Bunu ayrıca yazmam gerekiyor ki albüm kapağı Deniz Bayoğlu’na ait. Albüm kapağına tek kelimeyle bayıldık! Favori albüm kapaklarımızın arasına girdi. Üstelik instagram hesaplarında da oldukça şık gözüküyor, ilgililere duyurulsun, hemen bakılsın!
Albümde parçaları bu kadar değerli kılan söz&müziğin alışık olduğumuz Dolu Kadehi Ters Tut özgünlüğünün dışında; her bir enstrümanın hakkını verilmiş, özellikle trompetin parçalara olan uyumuyla harika bir denge oluşturulmuş olması; bu kadar beğenmiş olmamız da gösteriyor ki düzenlemenin başarısı kuşkusuz ortada! Baharın gelişiyle, havaların ısınmasıyla biz size albümü veriyoruz, nerede dinleyeceğinizi biliyorsunuz der gibi!
Şimdi bir kaç parça üzerinden albüm hakkındaki fikirlerimizi iletelim.
Albüme de ismini veren Karanlık ile başlayalım; gitar ve davulun hakim olduğu parçada, “Tanrınız buysa beyler, yok hiç adaleti” diyerek içinde bulunduğumuz dünyaya ve düzene sitem görüyoruz. Yarından umudu olmadığından bahsederken, parçanın belki de melodisiyle umutsuzluğa kapılmak yerine, umut aramaya çalışıyorsunuz.
Albümdeki bir diğer favorimiz, albüm daha çıkmadan bir parmak bal gibi ağzımıza çalınmış, gönüllerimize taht kurmuş: Gitme. Sedef Sebüktekin’i görüyoruz bu şarkıda, kendisinin de oldukça hayranıyız. Bu şarkı da tıpkı Belki de olduğu gibi duygularını aktarmada oldukça başarılı. Sanırım iş birliklerinin olduğu parçaları çok seviyoruz.
Tabi ki heyecanla beklediğimiz bir diğer parça ise #24! Dolu Kadehi Ters Tut severler bilir ki bu parçaların kıymeti büyüktür bizde. Favorim 23’ü aşabilir mi acaba diye düşünmedim değil. Ama sanırım benim gibisi bir iki senede bir gelir ve de daha vakit var!
Madem albümün en hareketli şarkısı, Aldattın Mı gibi sıcak bi’ havası ve heyecanlı sözleri var. Albümde alışkın olduğumuz bir Dolu Kadehi Ters Tut klasiği. Aynı zamanda dinleyiciler olarak atışmalı şarkıları severiz. Aldattın Mı’ ya cevaben Aldattım ile cevap verdikten sonra, başka cevap gelir mi derken, yine bi’ göz kırpma görüyoruz. Aldattın mı’da “Seni görenler varmış orada, el ele tutuştun mu onunla?” derken Madem’de ise “Seni görenler mi olmuş orada? Onla olduğunu duyanlar mı olmuş?” ile dikkatli dinleyicisine jestini de yapıyorlar. 🙂
Bi’de şunu eklemek isterim ki, bu parça bir marş olur. İstanbul şehrinin sokaklarını inletir!
Madem seni çok istiyorlardı
Öylece ortaya koymasalardı
Aldım bi’ kere, geri vermeyeceğim
Kim ne derse desin “Bana ne!” diyeceğim
Sıradaki parçamız albümün çoğunluğunda harika trompet performanslarıyla bizi kendine hayran bırakan Dilan Balkay’ın sayesinde favorilerimizden Üzgünüm. Tabi ki yavaş şarkıları yeğleyen yazarınız bu şarkıyı çoktan favorilerine ekledi!
Gizemli Yolculuk ise yine bi’ göz kırpmanın olduğu bir diğer parça! Gizemli Gizemde, “Hani sen “Büyüyünce anlarsın.” demiştin ya, daha büyüyemedim mi acaba?” dizelerine bir cevap niteliğinde “”Büyüyünce anlarsın.” demiştin ya, Gittiğin yaştayım ama…” diyerek cevap veriyor. Bu parçada ise davul performansıyla Can Kalyoncu’nun hakkını vermek lazım!
Eşlik etmesi için, Tanrının İşi‘ni ekliyoruz. Sözlerinin naifliğiyle, melodisiyle bu parçayı da es geçmemek gerekli!
Mesela cennet yoksa, tek hayat buysa, yaşamak lazımsa çok geçmeden?
Bunca nefret, bunca kibir hepimizi tüketmeden?
Kısacası bana bir kaç söyle Merveciğim, albümün bütün şarkıları harika gözüküyor, hangisinden başlasak bilemedim derseniz;
Dolu Kadehi Ters Tut’un özlediğim, beni moda sokacak şarkılarından ver derseniz: Madem ya da Beyler,
Her Şeyim Ol, ayarında birazcık daha yavaş olsun derseniz: Karanlık,
Deniz Tekin ile ne de güzel bir parça çıkarmışlardı, Belki’yi defalarca dinledik derseniz: Gitme
Biz seriden devam edelim derseniz #21’den itibaren heyecanla beklediğimiz, anlam aradığımız dönemlerin parçası: #24
Siz bu ufak göz kırpmaları nasıl buluyorsunuz? Albümü dinlemek isterseniz; şuradan ve şuradan ve şuradan ulaşabilirsiniz! Biraz youtuber’lığa özendim sanırım! Haydi şimdi konsere dersenize de buradan!
