Bunu okuyorsunuz:
Kendi Hikayesi Ve Yeni Projeleriyle Selin Sümbültepe | Röportaj #30

Kendi Hikayesi Ve Yeni Projeleriyle Selin Sümbültepe | Röportaj #30

selin sümbültepe, kimdir, röportaj

Sofar’da “Renk Vermez Sana” adlı parçasıyla hayatımıza giren; 2017’de “Cızgan” albümüyle, hem albümünün müzikalitesi hem de dinleyiciye bir hikaye yaşatmasıyla, adından sıkça söz ettiren Selin Sümbültepe ile kendi hikayesini ve yeni projelerini konuştuk.

 

Konservatuar bittikten sonraki süreç, mesleğini icra etmeye başlama ve kariyerine yön verme anlamında nasıl gelişti ?

Selin Sümbültepe: İlk mezun olduğum andan itibaren kariyerimi akademik ya da klasik müzik üzerinden yönlendirmeyeceğimi iyi biliyordum. Çünkü halihazırda şarkılar yazan ve bunları gelecekte paylaşmayı umut eden biriydim. Mezun olduğum ilk dönem bunları toparlamaya çalıştım. Tabi o zaman bu şarkıları kimle çalışacağım ya da nasıl bir ekibin bana eşlik edeceği konusunda belirsizliğin içerisindeydim. Bu süreç anlama ve organizasyonumu nasıl sağlayacağımı oturtma dönemi olarak geçti. O dönemde de yine sahnelerdeydim tabi ki. Geri vokal olarak bazı müzisyenler ile çalıştım. Kendi şarkılarımı paylaşmaya ilk karar verdiğim an, Sofar’ın da etkisiyle bir cesaret, o dönem ekibimi de yeni oluşturmuştum, bir şeyler kafada oturdu ve şarkıları kayıt aşamasına hazırlamaya başladık. O tarihten ancak iki sene sonra albüm çıkarabildim. Çünkü on şarkılık bir albüm çıkarma telaşı ve tüm bu süreç içinde değişen kararlar, bağımsız ilerleme cabası vs. haliyle biraz ağır işledi. Bundan sonraki şarkılarım veya albümüm için daha kısa yollar diliyorum.

 

 

Müzik kariyerin boyunca kırılma noktası olarak gördüğün bir durum ya da olay var mı ?

Selin Sümbültepe: Kırılma noktam henüz gelmedi. Her şey çok normal bir ivmede ilerliyor. Sürekli emin adımlarla ilerliyorum. Biraz yavaş ama kendini bilen bir çizgide hayatım. Kırılma noktası ne zaman olur bilmiyorum.

 

Renk Vermez Sana…

 

Sofar performansın Türkiye’de yayınlanan performanslar arasında en çok dinlenenlerden birisi oldu. Bu durumun sana dönüşleri nasıl oldu?

Selin Sümbültepe: Sofar’ın akabinde çok bekletmeden albümü veya sadece Renk Vermez Sana’yı yayınlamış olsaydım, Sofar’ın ivmesinden daha güzel yararlanabilirdim diye düşünüyorum. Youtube dileyicisiyle, Spotify  dinleyicisi bir değil elbette ve o dönem Spotify ülkemizde çok aktif değildi. Velhasıl kelam Sofar’ın elbette ki çok güzel bir katkısı oldu ‘Renk Vermez Sana’ şarkıma, aynı etkiyi bütün platformlarda görmek de güzel olurdu pek tabi.

 

“Son 5 senedir bağımsız müzik…”

 

Müzik yapım ve dinleyiciye ulaştırma anlamında 2010 sonrası dönemi nasıl değerlendiriyorsun ?

Selin Sümbültepe: Özellikle son 5 senedir bağımsız müzik yapma konusunda harika gelişmeler var. İlk albümümü fiziki olarak elimde tutma isteğim ağır basmasaydı sanıyorum ben de bağımsız ilerlemeyi tercih ederdim. Son iki single çalışmamı kendim yayınladım ve gelişimini takip etmek beni çok mutlu ediyor.

 

 

Birçok insan internette senin ile ilgili yaptıkları yorumlarda gerek performansın gerekse de duruşunla alakalı olarak etkilendikleri konser anılarından sık sık bahsediyor. Senin unutamadığın bir konser anın var mı ?

Selin Sümbültepe: Var, Bomontiada’da açık hava konserimizdi. Çok güzel bir konserdi ve izleyicimiz de çok güzeldi gerçekten. Albüme ismini veren Cızgan adlı oryantal öğeleri yoğun şekilde içeren şarkımda, hiç beklemediğim bir anda, şarkının solo bölümünde biri sahneye atladı ve göbek attı benimle. Bu müthiş bir anı olarak kaldı benim için. İnstagram’da öne çıkardığım story’lerde var o görüntüler. Keşke her konserde olsa böyle durumlar ancak her zaman aynı atmosfer oluşmuyor.

 

“Müzikal altyapımın sağlamlığını klasik müziğe borçluyum.”

 

Müzikle tanıştığın ilk yıllardan itibaren, şuan ki tarzının oturması süreci nasıl işledi, çocukken ya da ilk gençlik yıllarında ne tarz müzikler dinliyordun?

Selin Sümbültepe: Aslında ilkokulda kendim keşfettiğim çok fazla bir pozisyon yoktu. Maalesef o yaşlarda etrafta ne dinleniyorsa onlara maruz kalıyoruz. Ailemde Türk Sanat Müziği olayı vardı. Yan komşumuz lise öğrencisiydi ve ondan kaynaklı Şebnem Ferah, The Cranberries’i öğrenmiştim. Ortaokulda hatırlıyorum Eminem’i çok severdim. Sonra ortaokul bitmeye yakın amcam bir CD’sini hediye etmişti ve Michael Jackson tufanı koptu  evde. Tabi ki Spice Girls, Britney Spears falan hepsine aşinayım. Müziğe olan merakımı ailem de görmezden gelemedi ve 15 yaşında Mersin Üniversitesi Konservatuar bölümüne başladım. Bütün lise dönemimde Klasik Müzik, Soul, Jazz, Trip Hop, Funk gibi bir çok müzik dalı bana el salladı. Üniversitede İstanbul’a geldiğimde aslında en çok R&B Soul tarz müziklere yöneldim. Müzik tarzımın oturmasında klasik müzik çok etkili oldu.  Çok sesli bir müzik olduğu için kafanda eklektik bir altyapı oluşturuyor ve ben müzikal altyapımın sağlamlığını klasik müziğe borçluyum… O altyapıyı ne kadar çok tarzla beslersen bambaşka noktalara gidebiliyorsun. İlk albümümde en korktuğum şey o 10 şarkının nasıl aynı albüm içerisine girebileceğiydi. Bugüne kadar çok fazla şeyden beslendim ve hep bir yerlere evrildi müziğim. Köklerimden de kaynaklı arapça şarkılar da çok dinledim. Ve artık o da ortaya  çıkmaya başladı ve ona çalışıyorum şuanda. Gelecekte bir sentez bir EP çalışması gelecek.

 

Önceliğim 2020 de çıkartmak istediğim sentez bir EP

 

Sosyal medyada zaman zaman başka müzisyenlerle akustik parçalar yorumlayıp yayınlıyorsun ve muhtemelen spontane olduğunu tahmin ettiğimiz bir hissiyatla çok güzel çalışmalar çıkıyor ortaya. Bu konuda bizleri yakın zamanda bekleyen bir projen var mı ?

Selin Sümbültepe: Bir ara başkalarıyla söylediğim şarkılar diye bir proje yapsak mı diye düşünmüştüm ama çok fazla şey var yapmak istediğimiz ve hali hazırda yürüttüğümüz. Gelecekte yayınlanacak akustik albümden sonra  onu ev ortamında düete çevirebilirim diye düşünüyorum. Birlikte müzik yapmaktan keyif aldığım müzisyenlerle ortak sahneler yapmak planındayım. O kadar çok şey var ki plan aşamasında olan. Önceliğim 2020 de çıkartmak istediğim sentez bir EP. Akabinde her an her şey olabilir.

 

selin sümbültepe, kimdir, röportaj
– selin sümbültepe, kimdir, röportaj

 

Akustik albüm…

 

2017’de “Cızgan”  albümün yayınlandı az önce de bahsettiğimiz gibi 10 şarkıdan oluşan geniş ve dolu dolu bir albümdü. Şuanda bir albüm hazırlığı var mı ?

Selin Sümbültepe: Az önce de bahsettiğim 4-5 şarkılık bir EP planım var. Fakat bu şarkılardan birini önden single olarak yayınlamayı düşünüyorum. Bu da, bu sentez albümün habercisi olsun istediğim için. Bunların dışında henüz sound’larına karar veremediğim bambaşka şarkılarım da var. Kariyerimin bir noktasında akustik albümüm de olsun istiyorum. Yakın zamanda saksafon çalmayı öğrenmeye başladım. Bahara kadar, sahneye taşıyabileceğim bir noktaya gelebilme planındayım. Anlayacağın bu kafa durmuyor.

 

Yakın zamanda bir konser planı var mı ?

Selin Sümbültepe: 10 Ocak’ta Karga konserimiz var. Kadıköy’de uzun zaman sonra tam kadro çalacağımız ilk konserimiz. Şubat ya da Mart’ta yine aynı şekilde tam kadro konserler yapmayı düşünüyoruz. Bunun dışında kalan tüm zamanı yeni şarkılar için çalışmaya ayıracağım.

Bu içerik size ne hissettirdi?
ehehe
0
ilginç
1
kalp <3
3
karasızım
0
olamaz!
0
üzücü
0