Kült filmler “en sevilen filmler” tanımının aksine pek de sevilmeyen ancak çekildikten bir süre sonra çeşitli gösterimler ve festivaller ile rağbet gören filmlerdir diyebiliriz.
Kültlük beğeni ile derecelendirilerek yakıştırılan bir kavram değildir. Ayrıca bir filmin kült olup olmadığı üzerine de tartışılamaz: öyledir veyahut değildir. Klasik olmayan ama klasikleşen ve eşi olmayan bu filmlerden zar zor 10 tanesini seçerek beğeneceğinizi umarak şarkılarını derledik sizlere.
1) A Bout De Souffle (Serseri Aşıklar), Fransız Yeni Dalga Akımının ilk örneklerinden olmakla birlikte 1960 yapımı bir Godard filmidir. ABD’de Breathless olarak anılan 87 dakikalık filmdeki en önemli teknik orijinallik ise filmin kurgusunun bütünsel değil bölük pörçük oluşu. Çünkü bu filme dek sinemaya dahil her film belirli bir konuyu birbiri ile doğrudan ilişkili sekanslarda direkt anlatırdı.
2) Otomatik Portakal, Stanley Kubrick yapımı bir Amerikan filmidir. Anthony Burgess’in Otomatik Portakal isimli yapıtından 1971’de uyarlanmıştır.
Film Alex adlı gencin dahil olduğu çeteyle ayrılığa düşüp çetenin onu gammazlamasından sonra polisin Alex’i topluma tekrar kazandırmaya çalışmasını o günlerden bugüne değişen dünya düzeni ve bu değişimin insanların üzerindeki farklı etkilerini, suça ve şiddete eğilimini de seyirciye vererek anlatır.
3) Requiem For A Dream (Bir Rüya İçin Ağıt) Hubert Selby Jr. romanından uyarlama Aronofsky yapımı bir filmdir. Uyuşturucu bağımlısı Harry ve televizyon bağımlısı annesinin arasında gün geçtikçe kopan bağlardan bahseden trajedi filminin başrollerinde Jared Leto, Marlon Wayans, Jennifer Connelly ve Ellen Burstyn yer almaktadır.
Clint Mansell’in üstlendiği müzik çalışmalarıyla da insanın tüylerini ürperten bu baş yapıtta Harry’nin annesinin izlediği televizyon programına katılmak için zayıflama hapları kullanmaya başlamasıyla olaylar birbirini izler.
4) Fight Club (Dövüş Kulübü) Chuck Palahniuk’un romanından uyarlama bir David Fincher filmidir. 1999 yapımı filmin başrollerini Brad Pitt, Edward Norton ve Helena Bonham Carter paylaşmakta. Tüketim toplumunu eleştirilebilecek en sertle eleştiren bu yapıtta olayların gelişimi birbirini izler, bankaların patlatılmasıyla kimsenin elinde avcunda bir şey kalmaz ve hayat herkes için sıfırdan başlar.
https://www.youtube.com/watch?v=-gkibxWr0DY
5) Brian DePalma’nın yönettiği Scarface (Yaralı Yüz) Al Pacino’nun başrol oynadığı bir suç ve drama filmidir. 1983 yapımı film Fidel Castro’nun “Devrimimizin ruhunu beslemeye niyetleri yok, bu yüzden onları istemiyoruz!” diyerek binlerce Kübalıyı göndermesiyle film başlar. Bu kişiler arasında adli suçlu Tony Montana da yer almaktadır. Tony’deki cahil cesareti, sertlik ve yükselme hırsının kendi işine de yarayabileceğini düşünen uyuşturucu satıcısı Lopez her zaman gittikleri mekana Tony’yi de götürür ve Tony, Lopez’in eşi Elvira’yı görerek büyük bir ilgi duymaya başlar ve çekişmeli hikaye başlar.
6) Pulp Fiction (Ucuz Roman) bir 1994 yapımı Quentin Tarantino filmidir. Film Ringo ve Yolanda isimli soyguncu çiftlerin, Jules ve Vincent isimli tetikçilerin ve Patron Marsellus ile boksör Butch’ın başından geçenlerle ilerler fakat hiçbirinin işleri yolunda gitmez.
7) Eraserhead, David Lynch’in 1977 yapımı ilk uzun metrajlı filmidir. Film dev makinelerin çalıştığı dumanlarla kaplı bir evrende geçmekte. Henry Spencer’ın özürlü kız arkadaşı olan Mary X’den mutant bir çocuğu olur ve film bizi 30 dakikalığına Spencer’ın kabusuna konuk eder. Rahatsız edici sesler ve iğneleyici imgelerle Eraserhead, Lynch’in deneysel bir başyapıtıdır.
8) Trainspotting, 1996’da Irvine Welsh’in romanından sinemaya uyarlanmıştır. Filmde Edinburgh’da yaşayan bir grup eroin bağımlısı genç ve onların hayatlarından bir pasajı anlatılır. Bu yapıtta büyük bir eleştiri ve günümüz tehditlerine çağrı bulunmakta.
9) The Big Lebowski 1998 yapımı bir suç-komedi filmidir. Film işsiz güçsüz, hayatıyla ilgili hiçbir endişe taşımayan, miskin ve bowling hastası Lebowski’nin kendiyle tıpatıp benzeyen bir milyoner ile karıştırılmasıyla başlar ve olaylar gelişir. The Dude lakaplı Lebowski’yi canlandıran Jeff Bridges’in muhteşem oyunculuk performansı seyirciyi daha da ekranlara kitlemekte.
10) Reservoir Dogs (Rezervuar Köpekleri) Quentin Tarantino’nun ilk filmidir ve yapım yılı 1992’dir. Joe Cabot, büyük bir elmas mağazasını soymak için, oğlunun da dahil olduğu bir ekip hazırlar. Renk isimlerini kod isim olarak kullanırlar ve ekibin adı rezervuar köpekleridir. Soygunun planları yapılır fakat soygun planlandığı gibi işlemez. Mağazaya gelindiğinde tuzağa düşerler ve ekibin içinde polis olduğunu fark ederler. Etrafı kan gölüne döndüren ekibin bir kısmı bir depoya sığınır. Depo içerisindeise ayrı bir hesaplaşma vardır.
https://www.youtube.com/watch?v=DohRa9lsx0Q