Şimdi sizi müzik evreninde yolculuğa çıkartıyoruz. Kemerleri bağlayın 10 yıl geriye gidiyoruz. Yani diş hekimi olan Fatih Karaca’nın Mabel Matiz olduğu döneme…
Çok iyi hatırlıyorum Mabel Matiz’in ilk şarkılarını, ilk albümünü… O zamanlar Myspace üzerinden daha çok alternatif isimleri keşfedip buluyorduk soundcloud gibi düşünebilirsiniz. Mabel Matiz’ de Myspace üzerinden keşfedilen isimlerden biriydi. Fatih Karaca idi o zamanlar ve diş hekimliği yapıyordu fakat müzik bir yolunu bulup içine çekmişti Fatih’i ve Mabel Matiz olarak sunmuştu bizlere kendisini. İlk şarkısı “Arafta” sözleriyle, dönemin bir araya koyduğundan anlam çıkartamadığımız şarkılarının yanında tek başına bir roman konusu olabilecek nitelikte. Daha önce dinlemeyenleriniz için aşağıda bulabilirsiniz.
Peki biz bunları size neden anlattık?
Mabel Matiz, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesaplarından dinleyicilerine sürprizi olduğunu söyledi ve 10 yıl önce müzik hayatında başlamasını sağlayan şarkısı “Arafta” nın hikayesini paylaştı. Gevrec Music Studiosunda Beyefendi Film tarafından çekilen klibi ile Sabi Saltiel‘e ait trap altyapılı Retrospektif versiyonunu yayınladı. Dileriz daha uzun yıllar Mabel Matiz dinleyebiliriz.
Bundan tam 10 yıl önce bugün, 1 Ekim 2008’de, kendime bir Myspace müzisyen sayfası açmıştım. Utana sıkıla, tam olarak ne yaptığımı bilmeden, özgüvensizlik içinde. Aslında ilk demolarımı dinleyen ve “bunları derhal yayınlamalısın” diyen bir arkadaşımın, Mesut’un zoru ve gazıyla olmuştu daha çok. O kadar utanıyordum ki kendime bir isim uydurdum. Başka da hiçbir bilgiye veya fotoğrafa yer vermedim sayfada. İlk yüklediğim şarkı, daha sonra ilk albümümün de açılış şarkısı olacak olan “Arafta” idi. Asla akort tutmayan bir gitar, ortaokuldan kalma minik bir Casio org, dandik bir yaka mikrofonu, sürekli bozulan bir laptop ve o zamanlar henüz hiç mi hiç tanımadığım bir vokal; bir araya geldiğinde ortaya nasıl bir şey çıkabilirse, o çıkmıştı. Tekniği tartışılır olsa da hissi hâlâ gün gibi berrak. 22 yaşında genç bir adam ilk şarkısına neden “kirlendim, kirlendim, yıkandım, kirlendim” diye başlar? Nelere ikna edilmiştir? Bilemiyorum. O günlerde pek düşünmemiştim üzerine. Şimdi şimdi biraz anlayabiliyorum. Arafta’yı yüklediğim günden sonra her gün Myspace’e girip orada bi’ nevi sosyalleşmeye başladım. Birbirinden harika müzisyenlerle tanıştım, yazıştım, yıllarca sürecek arkadaşlıklar edindim orada. İlk dinleyici yorumlarımı da yine orada aldım. Beni şaşırtan küçük mucizeler oldu. Hiç unutmadığım bir şey, ilklerden, Umay’ın (Umay) bir şarkıma bağlanıp günlerce başka bir şey dinlemediğini yazdığı o kısacık e-mail’i.. Gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. İnanamıyordum. Bir diğeri, yine sayfanın ilk zamanlarında, Cemali’nin anasayfama yaptığı bir yorumdu. : ) Biraz daha sonra, telefonun öbür ucunda, çok sevgili Nino Varon vardı ve bana “Sen çok çılgın bir herifsin! Ne yapıyorsan ona devam etmelisin!” diyordu.. Şaşkındım. Hevesliydim de. Şarkılarımın bir şey ifade ettiğini hissetmeye başlamıştım. Yenilerini, daha da yenilerini yazdım. Günler günleri, mucizeler mucizeleri takip etti. Sonra bir yaz akşamı yine diş kliniği nöbetindeyken, Engin abinin (Akıncı) mesajını aldım Myspace üzerinden. “Albüm yapmak ister misin?” diye soruyordu. Sonrasını az çok biliyorsunuz. Profesyonel müzik hayatım böyle böyle, ufak ufak başladı. Geçen yıllara fazladan kaç yıl, kaç dert, kaç kutlama, kaç ayrılık ve kavuşma sığdı bilmem, sayamam. O kadar çok güzel insan, o kadar çok hikaye var ki. Hep birlikte yazdık. Hep beraber büyüttük. Hiçbir şey bir anda olmadı. Tırnaklarla kazıdık adeta. Dilerim dostluğumuz, birlikteliğimiz hep baki kalsın, güçlenerek sürsün. Çok ama çok kıymetli bir şey benim için. Hepinize kalpten teşekkür ederim. Bana bunları yaptıran kendi öz gücüme ve parçası olduğum büyük bütüne sonsuz teşekkür ederim. Bütün bunların şerefine, retrospektif bir çalışma niteliğinde, Arafta’yı geçtiğimiz günlerde yeniden seslendirdim. Aranjmanı çok sevgili Sabi Saltiel yaptı, yine harikalar yarattı. Gevrec’te kendi kendimize çaldık söyledik. Performans videomuzu Beyefendi Film çekti. 10 yıl sonra sesim titreyerek söylediğim Arafta’nın bu yeni versiyonunu, ilk demosunu korkarak internete yükleyen o hayalperest, kafası karışık, ama umut dolu Fatih’e ithaf ediyorum şimdi. Nicelerine diyerek ve iyi ki! Ve tam da burada, kadehimi sana kaldırıyorum sevgili dinleyicim! Duyuyorsun değil mi? Sevgi ve ışıkla.