”Müzik ruhun gıdasıdır.” şeklinde klişe bir laf ile başladığım için ne olur vurmayın bana. Lütfen! Klişe bir laf olabilir ama, müziği gerçek olarak tanımlayabilen bir kaç sözden bir tanesi olduğu gerçeğini değiştirdiğini sanmıyorum. Ruhumuzu doyurmanın işitsel, görsel, zihinsel yönden bir çok yolu olabilir.
Müzik ise bütün bu yolları içinde barındıran , mistik bir olay bence. Sizi depresyona da sokabilir,dünyanın en mutlu insanı da yapabilir, hayaller aleminde gerçekçi bir yolculuğa da çıkarabilir.
Her müzik için geçerli mi? Tabii ki hayır. Burda bahsetmek istediğim piyasa için yapılan, ”Haydi eller havaya ! ” tarzı müzikler değil. Belli felsefesi olan , içerisinde benliği olan müzikler. Böylelerini bulmak gerçekten zor. Ama 1994 yılında , güneybatı İngiltere’nin Teignmouth kasabasında , yaptıkları felsefik albüm ve parçalarla inanılmaz bir hayran kitlesi oluşturan, sahne şovlarıyla sizi büyüleyen, her bir grup üyesinin esntürmanlarını virtözlük derecesinde çalabilmesiyle ruhunuzu her şekilde doyuran ve kendilerine MUSE diyen bir grup kuruldu…
Matthew Bellamy(ana vokal, elektro gitar, piyano, klavye), Christopher Wolstenholme (bas gitar, back vokal, klavye), Dominic Howard (bateri, perküsyon) ‘dan oluşan bu grubun temelleri aslında çok çok öncelere dayanıyor. Daha ilkokul yıllarındayken birçok müzik grubuna dahil oldular. Bunlar çoğunlukla cover yapan ufak çaplı gruplardı. Daha sonra Matthew Bellamy , Dominic Howard ‘ın o sıralar içerisinde bulunduğu Gothic Plague grubuna katıldı.Bir süre sonra kendi gruplarını oluşturma fikri ile yola çıkan ikili bas gitar ve back vokal arayışı içerisine girdiler.Başka bir grupta bateristlik yapan Christopher Wolstenholme, bu ikilinin dikkatini çekerek gruba dahil oldu. Gruba girmeden önce bateristlik yapan Christopher Wolstenholme, gruba dahil olduktan sonra bas gitar öğrenmeye başladı.Ve anlaşılan o ki , adamın içinde bastırılmış bir bas gitar yeteneği saklıymış! Grup kurulduktan sonra ilk isimleri Rocket Baby Dolls olarak belirlendi. 1994 yılında, müzik gruplarının yarıştığı bir yarışamaya katılmaya karar verdiler. Fakat sahip oldukları çılgın kişilikten ve yarışmayı protesto etmelerinden dolayı konser sonunda bütün ekipmanları paramparça ettiler.Ama tabii ki bu onların yarışmayı kazanmalarına engel olmadı.
Yarışmayı kazanmalarını biraz şaşkınlıkla karşılayan grup elemanları daha sonra işi-gücü,okulu bırakıp sadece müziğe odaklanmaya karar verdiler.İyi de yapmışlar. Daha ciddi, akılda kalıcı bir grup ismi arayışına girdiler ve 1998 yılından beri kullandıkları MUSE adına kavuştular…
Hayran kitlesi oluşturma işine yoğunlaşan grup ilk konserlerini Londra ve Manchester da verdi. 1998 yılında ilk stüdyo kayıtlarını yaptılar.İkinci stüdyo kayıtları olan Muscle Museum sayesinde popülaritesi artan grup , Avrupa ve Avusturalya turnelerine başladılar.2003 te çıkardıkları Absolution albümü inanılmaz bir başarı yakalayarak , Birleşik Krallık müzik listelerine 1 numaradan giriş yaptı. RHayran kitlesini daha da arttırmak,müziklerini daha çok kişinin bilmesini ve dinlemesini isteyen grup , 1 yıl süren dünya turnesine çıktılar. Turne sırasında sahne aldıkları Glastonbury Festivali , grubun ”hayatımızın en iyi konseri” olarak nitelendirdikleri konser olarak akıllarda kalmıştır. Popülaritesi önlemez bir şekilde artan gruba, 2006 yılından itibaren konserlerde 4. bir grup üyesi olarak Morgan Nicholls(klavye,perküsyon) katıldı.2007 yılında , yenilenen Wembley Stadyumu nda , 180 bin kişiye verdikleri konser ile tarihe geçen grup, Wembley Stadyumu nda tüm biletleri satılan ilk grup olma başarısını da elde etti. MTV Avrupa Müzik Ödülleri, BRIT Ödülleri, MTV Video Müzik Ödülleri, Grammy Ödülleri gibi sayısız birçok ödülün daha sahibi olan grup, şu ana kadar 17 milyondan fazla albüm satmıştır.
Verdiğim bu bilgilerden sonra kişisel görüşüme gelecek olursak; MUSE benim için apayrı bir dünya. Yaptıkları albümleri laf olsun torba dolsun, para kazanalım diye yapmıyorlar. Her albümlerinin bir felsefesi bir ruhu olduğunu düşünüyorum. Tüm şarkıları birşey anlatıyor ve hissettiriyor. Rock müzik bence bu tür şeyleri en iyi hissettirebilen ama hissettirebilmesi oldukça zor bir müzik tarzı.
MUSE bütün öngörüleri yıkarcasına buna karşı çıkıyor ve her albümlerinde bir sanat eseri yaratıyorlar. Sahne şovları, şarkıları, müzikal bilgileri o kadar üst düzey ki tek bir eksik nokta bulamıyorsunuz.Maalesef daha dünya gözüyle izleme şansı bulamadım. Geçtigimiz Temmuz ayı içerisinde gerçekleşecek konsere varımı yoğumu satıp bir bilet almıştım fakat… Olmadı. Bir gün olacak ama. Canlı canlı izlicem onları. Bağıra bağıra Hysteria yı söylicem. Sonra da ”Nalet olsun Time is Running Out!!” diyip, Plug in Baby nin çoskusunda huzura ericem. MUSE dinleyin dinlettirin…
Grup Üyeleri: Matthew Bellamy
Christopher Wolstenholme
Dominic Howard
Müzikal Tarzı: Art rock, deneysel rock, prog rock, elektronik müzik, pop rock, klasik müzik, senfonik rock , rock opera
Albümleri: Showbiz (1998)
Origin of Symmetry (2001)
Absolution (2003)
Black Holes and Revelations (2006)
The Resinstance (2009)
The 2nd Law (2012)
Drones (2015)
Konser Albümleri: HAARP (17 Mart 2008)
Live at Rome Olympic Stadium (29 Kasım 2013)
Hullabalo Soundtrack ( 2002)
Absolution Tour (2005)