2016 yılından beri düzenli olarak takip ettiğim Vera, üçüncü albümü Karşının Hikayesi’ni bugün dijital ortamlara sundu. Albüme değinmeden evvel gruba değinmekte fayda var aslında…
2004 Yılında Denizli’de birer lise öğrencileri tarafından kuruldu Vera. Gitar ve vokal Arel Koray Nalbant, bas gitar Dünyacan Yılmaz, davul Canberk Karademir ve 2013 yılına kadar Onur Gülen ve gitarda Mustafa Şarbak yer alıyordu. Vera, şu zamana kadar 3 albüm, 1 EP, 3 single yayınladı. 2013’de Akustik ara albüm “Boş Zamanlar”, 2016’da Tarkan Gözübüyük ve Cihan Barış öncülüğünde “Bir Yangın Var” ve bugün “Karşının Hikayesi”… Ama asıl çıkışları 2018’e dayanıyor. Yayınladıkları üç single ile 2018’i tozu dumana kattılar desek yeridir. Dillerden düşmeyen “Mutluluk Reklamı”, aşıkların dilinde bi’ “Saklanır Nisan” ve aslında belki de kendimizi en çok bulduğumuz “Kahve Nevresimler”…
Şimdi gelelim Karşının Hikayesi’ne! Aslında 4 Ocak’ta albümün habercisi, bir hasar tespiti ile bize duyurdular efsane bir şeyin geldiğini. “Beyoğlu’nun Canını Almışlar” çıkalı tam iki hafta oldu ama dilimizde yer edindi… Albümün detaylarına gelecek olursak Saklanır Nisan ve Mutluluk Reklamı’nda olduğu gibi prodüktörlüğünü grubun vokali Arel Koray Nalbant üstleniyor. Son çıkardıkları üçlemenin de pek dışına çıkmamış aslında grup, güzel işler, güzel soundlar yakalamışlar ve çok uğraşmışlar!
Aslında albümde yedi şarkı var. Hasar Tespiti, Beyoğlu’nun Canını Almışlar’ı iki hafta evvelinden dinledik ama diğer şarkı? O da yazının sonunda kendine yer bulacak aslında. Albümde olan tüm şarkıları belki arka arkaya 6-7 kez dinledim, tekrar ettim. Diğer albümlerine odaklı bakınca heyecan, umut yerini depresif, umutsuzluğa, yaşanmışlığa bırakmış. O yaşanmışlıklar dışarı vurmuş kendini. Sanırım dinlerken hepimiz kendimizden bir şeyler bulacağız bu albümde…
Açılış şarkısı, “Sokaklar”
Albümün en sert şarkısı, bi’ karşı geliş bi’ sertlik var bu parçada. Onlarca kez dinledim, hatta favori parçam bile derim bunun için ama hala anlayamadım bunun sertliğini… Albümde kendini en belli eden parçalardan biri olmuş, bağıra-çağıra söyleni, çok eşlik edilir konserlerde.
Derin Bir Ah Çektiysen..
Albümde içimi alan şarkı, “Hisar Kahvaltısı”
Aslında şarkının girişinde bi’ huzur sarıyor sizi… Bu albüm için genellikle umutsuzluk, hüzün var dedim ama bu şarkı hepsinin tersi. Bizi gülümseten, dertleri unutturan bi’ şarkı. Müziğin uyumu, Koray’ın sesi.. Ee, başka ne vardı?
“konuşmak mümkün değil heyecandan, hayranlıktan”
En derbeder şarkı, “Burgaz’dan Dönerken”
Tüm umutsuz zamanları düşünün, işte o şarkı bu!
Rakıya mı düşüyoruz, merdivenlerde mi ağlıyoruz size kalmış ama çok güzel bir melodisi var insafsızın… Böyle güzel bir melodisi olunca umutsuz umutsuz bağırarak eşlik ediyor insan. Aslında şarkıda bi’ bıkkınlık bi’ kaçıp gitme isteği var… Ondan böyle derbeder bi’ şarkı bu. Stres, iş, hayat, aile derken hangimiz kurtulmak, kaçmak istemiyoruz ki?
“Yüzüme kapattırasım var tek şansımı”
Sürpriz şarkı , Mutluluk Reklamı Akustik
Aslında hiç beklemiyordum, Arel Koray Nalbant’a iki-üç kez sormuştum “Abi şarkılar hangileri? İsimlerini versene” diye. “Sürpriz olsun, az sabret” demişti, haklıymış… Hiç beklemediğim bir şeydi ama akustik hali de epey yakar canımızı. Back vokallerin sakince uğultuları, Koray’ın sesi derken baya dalıp gideceğimiz bi’ şarkı bu.
“Bıraktı geçmişi belli ki asfaltlara”
Genel olarak “Karşının Hikayesi” bizi hem üzecek, hem mutlu edip gülücüklere boğacak tabiri caizse. Yaza kadar da kulaklarımızdan düşmeyen şarkıları da olacağı kesin diyebilirim. Ve tabii ki grubun da ellerinden öpmek gerek! Güzel iş, güzel bir çalışma olmuş. Sağ olun Vera! Geriye konserlerde bu şarkıları bağıra çağıra söylemek kaldı.