“Üniversitede metafizik sınavında hocam beni dışarı attı, kopya çekiyormuşum, aslında sadece önümdeki çocuğun ruhuna bakıyordum.”
Woody Allen Yahudi asıllı bir yönetmen, müzisyen, senarist ve oyuncudur. Ünlü yönetmen birçok mesleğiyle birlikte yönetmenlik konusunda Hollywood’un vazgeçilmez isimlerinden biridir fakat auter sinemada ismini görebileceğimiz Woody Hollywood çizgisinin çok fazla dışına çıkarak kendine özgü çekim teknikleriyle, kurgusuyla ve film müzikleriyle farkını ortaya koymayı başarmıştır.
Yönetmenliği kadar oyunculuğuyla da kendisinden söz ettiren Woody Allen birçok filminde kendi de yer almıştır. 7-8 yaşlarında sinemaya merak salan Woody, henüz okumayı öğrenmemişken hikayeler kurgulamaya başlar.
Ailesinin ona verdiği isim Allen Stewart Konigsberg fakat o ‘inek’ gibi çalışkan bir öğrenci ismi gibi duran Stewart yerine, 17 yaşından bu yana, hayran olduğu caz klarnetçisi Woody Herman’dan devraldığı “Woody” ismini kullanıyor.
Hatta Woody Allen müzik konusunda yaptığı caz sanatçısı kariyeriyle de barlarda ve mekanlarda sahne alarak kendini geliştirmekteymiş ve sırf o gece sahne alacak diye Oscar törenine gitmediği oluyormuş. Zaten filmlerinde de caza olan ilgisini görmemiz mümkün.
Hannah Ve Kızkardeşleri filminde şöyle bir şeyler geveleyip daha evvel benim ve sanırım daha birçok kimsenin aklından geçmiş bir hissi kelimelere dökebilmiş bir yönetmendir Woody:
“Geçenlerde ilk defa intiharı düşündüm. Sonra direkt bu düşünceyi kafamdan sildim. Çünkü benim intiharım annem ve babamı yıkacaktı. Tabii böyle bir şeye sebebiyet vermemek için önce onları öldürmek zorunda kalacaktım. Sonra onların ölümüyle teyze ve amcalarımın da hayatı kararacağından, onları da öldürmem gerekecekti ve basit intihar girişimim sonunda bir toplu katliama dönüşecekti…”
İnsan ilişkilerine dair ortak tutumun düşüncelerini kaale almadığını, ilişkilerinde kimseyi kendi duygu ve düşüncelerinin baskısı altında bırakmayan bir doğaya sahip olduğunu her filminde göstermeye ve her fırsatta birbirine karışan diyaloglarında iğneleyici ve esprili bir dille ifade etmeye çalışmıştır. Bu şekilde günlük hayatın anlamsız rutinliğini ve bu rutinliği oluşturan ayrıntıları ortaya koymuştur Woody.
“Dünyanın en güzel cümlesi ‘seni seviyorum’ değil, ‘tümörünüz iyi huylu çıktı’dır.”
Woody Allen Sinema Sektörüne Nasıl Giriş Yaptı?
Yazının başında da belirttiğimiz üzere Woody Allen çok genç yaşlarda, daha okuma yazma öğrenmeden kafasında hikayeler kurgulardı. İncew espri zevkiyle ve ilginç nükteleriyle 16 yaşında radyo ve televizyonlara espriler yazmaya başlayan Woody 1961 yılında stand-up gösterilerine başlayıp 1964 yılına dek bu işle meşgul olmuştur. Bu süreçte yaptığı espriler ile yönetmenlerin dikkatini çeken Woody Allen ilk kez sinema filmi için senaryo teklifi almıştır.
1965 yılında ilk kez What’s New Pussycat filminin senaryosunu yazan ünlü isim aynı zamanda filmde rol de almıştır. Senaryo değişimi ve işine sık sık müdahale edilmesi nedeniyle yönetmenlik yapmak isteyen Woody Allen, o tarihten sonra yönetmenliğe devam etmiştir.
“Ölümden korkmuyorum, sadece o geldiğinde orada bulunmak istemiyorum. Bir şey daha: Ölümden sonra yaşam varsa ve hepimiz aynı yerde buluşacaksak beni aramayın, ben sizi ararım.”